Depremın nufüs üzerinde etkileri
Depremler, insanları fazlasıyla etkiler. Bu nedenle depremlerin nüfus dağılışı üzerindeki etkileri kaçınılmazdır. Nüfus dağılışına olan bu etkiyi en kolay gözlemleyebileceğimiz bu yer kendi aslında kendi ülkemiz. 1999 ylında Gölcük'te olan ve ülkemizi kasıp kavuran deprem nüfus dağılışını gözle görülebilir derecede etkiledi. Gölcük'teki depremin etkilediği nüfusu gözlemlemek için Ege Üniversitesi Edebiyat ve Coğrafya Bölümü üyesi İlkay Südaş'ın "17 AĞUSTOS 1999 MARMARA DEPREMİNİN NÜFUS VE YERLEŞME ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: GÖLCÜK (KOCAELİ) ÖRNEĞİ " adlı çalışmasını detaylı bir şekilde inceledik. Çalışmada geçen bir madde dikkatimizi çekti. O madde ise, "1997 ile 2000 yılları arasında Gölcük ilçesi %18,4 oranında nüfus yitirmiştir. Bu ani değişim, geçen 57 yıldaki sürekli artış eğilimine bütünüyle ters bir duruma işaret etmektedir. 2000 yılında ilçenin Kocaeli toplam nüfusu içindeki payı, 1997’deki %11,2’lik değerinden %8,9’a gerilemiştir.Bu
gerileme, 17 Ağustos felaketi nedeniyle ortaya çıkmıştır. 1997’de 76.855 olan kent nüfusu, 2000 yılında 55.790’a gerilemiştir. " şeklinde.
gerileme, 17 Ağustos felaketi nedeniyle ortaya çıkmıştır. 1997’de 76.855 olan kent nüfusu, 2000 yılında 55.790’a gerilemiştir. " şeklinde.
Gölcük nüfusunda meydana gelen bu azalma pek çok sebebe dayandırılabilir. Yapılan araştırmada, "Gölcük’te deprem nedeniyle çok sayıda can kaybı
olmuş, yapıların büyük oranda zarar görmesi
sonucu yerleşim yerinde değişiklikler meydana
gelmiş ve göçler yaşanmış, buna bağlı olarak nüfus
önemli ölçüde azalmış, ilçe halkının dinlendiği, spor yaptığı ve kültürel etkinliklerini gerçekleştirdiği tesislerin büyük bir bölümü deprem nedeniyle kaybedilmiştir. Deprem öncesinde Gölcük’ün varlığında en önemli unsurlardan olan Donanma Komutanlığı’nın, deprem nedeniyle ilçeden taşınması gündeme gelmiş ve tüm bunların sonucu olarak ilçe canlılığını yitirmiştir." maddesi geçmekte. Gölcük'te yaşanan ciddi nüfus azalmasının temel nedeninin Gölcük'teki her 25 kişiden birinin hayatını kaybetmesidir. Bu olay, depremin yıkıcı özelliklerinin ülkeye, deprem bölgesine ve nüfus dağılışına olan etkisini etkin bir şekilde gösteriyor.
olmuş, yapıların büyük oranda zarar görmesi
sonucu yerleşim yerinde değişiklikler meydana
gelmiş ve göçler yaşanmış, buna bağlı olarak nüfus
önemli ölçüde azalmış, ilçe halkının dinlendiği, spor yaptığı ve kültürel etkinliklerini gerçekleştirdiği tesislerin büyük bir bölümü deprem nedeniyle kaybedilmiştir. Deprem öncesinde Gölcük’ün varlığında en önemli unsurlardan olan Donanma Komutanlığı’nın, deprem nedeniyle ilçeden taşınması gündeme gelmiş ve tüm bunların sonucu olarak ilçe canlılığını yitirmiştir." maddesi geçmekte. Gölcük'te yaşanan ciddi nüfus azalmasının temel nedeninin Gölcük'teki her 25 kişiden birinin hayatını kaybetmesidir. Bu olay, depremin yıkıcı özelliklerinin ülkeye, deprem bölgesine ve nüfus dağılışına olan etkisini etkin bir şekilde gösteriyor.
Depremlerin nüfus dağılışına olan etkisini Türkiye dışında da görmek mümkün. Çok büyük bir açıdan dünyada nüfus dağılışına bakarsak deprem bölgelerinin nüfus dağılışında çok büyük bir etkisi olmadığını görebiliyoruz. Örneğin en büyük deprem tehditlerinin bulunduğu Japonya, 127 milyonu aşkın nufüsuyla dünyanın en kalabalık 10. ülkesi durumunda. Deprem bölgesinde bulunmasına rağmen çok kalabalık olan ülkelere arasında Bangledeş, Endonezya ve Çin'i de sayabiliriz. Fakat merceğimizi depremlerin etkili olduğu bölgelere yaklaştırırsak, il ve ilçe bazında nüfus azalmalarının çok fazla olduğunu söyleyebiliriz. Japonya'da 2010 yılında meydana gelen deprem, ardından gelen tsunami, yangınlar ve Fukushima Nükleer Santrali'nde yaşanan facianın da etkisiyle Fukushima'da nüfus dağılımı etkilendi.
Yan tarafta, Japonya İçişleri Bakanlığı'nın İstatistik bölümünden alınmış, Fukushima nüfus bilgilerini içeren bir tablo görüyoruz. Fukushima, Japonya'nın önemli illerinden biri olmasına rağmen 5 yıl içerisinde (2005-2010) nüfus hiç artmamış, aksine azalmış. Sonuç olarak, dünyanın her yerinde depremin nüfus dağılışına etkisini incelemek mümkün.